5

Operasyondan üç gün sonra, hastanede merdivenlerden ve yapay merdivenlerden desteksiz olarak yukarı aşağı yürüdüm. Ayağa kalktım ve oda boyunca yürüdüm. Kendi kendime inanamadım, ancak artık hareket edebiliyordum. Ağrı kaybolmuştu.

Doktor Bulun

Tedavi seçeneklerini görüşebileceğiniz bir doktoru bulun. Daha fazlası »

Bacak ve Bel Ağrısı ve TOPS™ Sistem Çözümü hakkında Sık Sorulan Sorular

S: Spinal stenoz omurganın hangi bölgesini etkiler?

Y: Spinal stenoz, tüm posterior komplekse ilişkin progresif bir dejenerasyondur. Genel olarak bacaklara ve kalçalara doğru yayılan ağrı ile birlikte sıklıkla lomber omurga diye adlandırılan belin alt kısmını etkiler.

Yukarı Dön

S: Lomber spinal stenoz nasıl tedavi edilir?

Y: Spinal stenozun tedavisi, hastalığın derecesine göre değişir. Bir doktor, genelde 6 aylık bir “konservatif tedavi” uygular. Bu tedavi, istirahat, reçetesiz ve/veya reçeteli ilaçlar, akupunktur ve esneme ile ilgili egzersizlerden oluşan bir kombinasyon şeklinde olabilir. Doktor, hastanın ağrısının geçmemesi durumunda, spinal dekompresyondan başlayıp spinal dekompresyon cerrahisini takiben omurgayı stabilize etmek amacıyla mekanik yapının implantasyonu ile birleştirilen dekompresyona kadar değişen çeşitli cerrahi girişimlere başvurabilir.

Yukarı Dön

S: Standart bir lomber dekompresyon nedir?

Y: Standart bir lomber spinal dekompresyon cerrahisi bulunmamaktadır. Ancak tüm lomber dekompresyon cerrahisinde amaç aynıdır—hastanın stabilitesini tehlikeye atmadan ağrıyı elimine etmek. Bel ve bacak ağrısı, sinirler üzerinde baskı oluşturan spinal disk parçaları veya lamina ve faset eklemleri gibi posterior kemik elemanları tarafından oluşturulabilir. Dekompresyon, sinirler üzerinde baskı oluşturan omur parçalarının cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Dekompresyon, sinir köklerini serbestleştirmek suretiyle ağrıyı hafifletir.

Yukarı Dön

S: Lomber dekompresyonun hangi tipleri gerçekleştirilmektedir?

Y: Cerrahi omurga dekompresyonu prosedürü, sinir sıkışmasının yeri ve derecesine göre belirlenir. Kolaylıkla ulaşılabilen yumuşak doku veya disk materyali tarafından oluşturulan izole sıkışma, kendi kendine, safra kesesinin çıkartılmasında kullanılan endoskopik gereçlere benzer şekilde işlev gören bir endoskopik yaklaşıma uygun olabilir. Özellikle sinirler üzerinde baskı oluşturan kemik faset eklemi ve lamina ile ilişkili olan diğer sıkışma formları, genelde, cerrah tarafından direkt vizüalizasyon altında gerçekleştirilen küçük bir kesi yoluyla çıkartılır. Çoğu cerrah, bu yaklaşımı minimal bir invazif prosedür şeklinde kategorize edecektir. Sıkışmanın geniş olması ve önemli disk ve/veya kemik rezeksiyonu gerektirmesi durumunda, cerrah, omurgayı stabilize etmek üzere mekanik enstrümanın hastanın beline yerleştirilmek zorunda olduğu sonucuna varabilir. Çeşitli implantlar mevcuttur. Genellikle, klinisyen, spinal segmenti stabilize etmeye yönelik bir çaba ile hareketi elimine etmeyi veya stabilite pahasına hareketi korumayı isteyip istemediğine karar vermek zorundadır. Bu karar, (a) füzyonun yan etkilerine yönelik kuşkuya karşı hareketin yararı bağlamında cerrahın felsefesi, (b) hastanın yaşı ve aktivite seviyesi, (c) hastanın spesifik hastalığı ve (d) tatmin edici füzyon veya hareket çözümüne uygunluğuna bağlıdır.

Yukarı Dön

S: Spinal stenozun tedavisi ile ilgili bir lomber dekompresyon, posterior kompleksi nasıl etkiler?

Y: Lomber dekompresyonun amacı, daha sonra ameliyat seviyesinde hiçbir osteofit, yeniden stenoz veya sinir kökü sıkışması oluşmamasını sağlamaktır. Dekompresyon, sinir köklerini serbestleştirip ağrıyı elimine etmektir, ancak dekompresyon posterior kompleksi destabilize hale getirebilir. Bir dekompresyon sonucunda, sağlıklı iken spinal komplekste önemli bir rol oynayan spinal yapılar çıkartılır.

Yukarı Dön

S: Lomber dekompresyon, ileride bel ağrısı ile karşılaşmamamı sağlayacak mı?

Y: Hayır. Gerçekte, çeşitli çalışmalar, bir veya birden fazla sayıda posterior elemanın bozulmasının posterior kolonun genel bütünlüğünü etkilediğini ve instabiliteye ve ağrıya yol açabildiğini göstermektedir. Dekompresyondan sonra yeniden stabilite oluşturmak için alanı stabilize etmek üzere, aparatlar omurgaya implante edilir. En yaygın implant, bir omurga füzyonudur—hareketi elimine eden ve omurgayı stabilize eden vidalar, çubuklar ve kafeslerden oluşan bir kombinasyondur.

Yukarı Dön

S: Spinal füzyonun herhangi bir dezavantajı var mı?

Y: Spinal füzyon, çok başarılı bir prosedür olabilir. Bununla birlikte, hastalar, 65 yaş ve üzeri hastalar arasındaki yeniden ameliyat edilme oranının ve tıbbi bakım sigortasına göre cerrahiden sonraki iki yıl içinde % 28’in üzerinde olduğunun bilincinde olmalıdır. Yeniden ameliyat edilmeye yönelik gereksinim, başarılı bir füzyonun eksikliği, yüklerin ek bir füzyon gerektirecek şekilde aktarılmasına bağlı olarak hastalığın komşu omurga segmentine ilerlemesi veya implantların başarısızlığının sonucu olabilir.

Yukarı Dön

S: TOPS Sistemi, lomber dekompresyon ve füzyonun sunmadığı neyi sunmaktadır?

Y: TOPS Sistemi, füzyon yapmaktan veya korunmasız olarak bırakmaktan daha ziyade hareket segmentini korurken omurgayı stabilize etmektedir. Bu operasyon, Posterior Artroplastisi olarak bilinen bir prosedür yoluyla tamamlanır. Posterior Artroplastisi, bir hareket spinal implantı kullanılmak suretiyle, dekompresyon sırasında çıkartılan bütün posterior elemanların tam rekonstrüksiyonu şeklinde tanımlanır. Yöntem, füzyon yoluyla elimine etmekten daha çok posterior kompleksi yeniden oluşturmak suretiyle dekomprese bir omurga seviyesini stabilize etmeye yönelik yeni bir yaklaşımı temsil etmektedir.

Yukarı Dön

S: Posterior Artroplastisi, spinal aralayıcı ve diğer minimal invazif parçacıklardan nasıl farklılık göstermektedir?

Y: Artroplasti, biyokimyasal bir yapı ile birlikte tüm posterior eleman kompleksine ilişkin tam ve total replasmandır. Uygun bir diz replasmanı veya kalça replasmanına benzer. Daha az sağlam olan implantlar, ne posterior komplekse ilişkin tam işlevsellik sağlayabilir ne de cerrahın hasta omurgaya ilişkin tam bir dekompresyon yapmasına izin verebilir.

Yukarı Dön

S: TOPS Sisteminin tasarımı ve fonksiyonu nedir?

Y: TOPS™ Sistemi, hareket segmentini yeniden oluşturmaya yönelik posterior olarak implante edilen pedikül (saplı) bir vida destekli bir gereçtir. Kilitlenen eklemli bir polikarbonat üretan gövde ile iki adet titanyum uç plakadan oluşan tek bir aparattır. Aparat, kontrollü hareket ve sagittal stabilizasyon ile ilgili olarak omurganın doğal kinematiğini taklit eder. TOPS™ Sistemi; fleksiyon, ekstansiyon, lateral eğilme, aksiyal rotasyon ve sagittal translasyonda aşırı harekete direnç göstermek üzere tasarlanmıştır. Başka hiçbir gereç, hareketin bütün yönlerini ve aralıklarını tam olarak kapsamamaktadır.

Yukarı Dön

Füzyondan daha iyisini hak ediyorsunuz

Daha fazla bilgi alın